Fatima, 9 yıldır devam eden savaşın hala şokunda. Fatima için savaş kocasını ve 4 çocuğunu kaybetmek, hayatta olup olmadıklarını bilmeden hiç dinmeyen bir acıyla yaşamak demek.
“Askerler evlerimizi basıp, gençlerimizi tutukluyordu. Mahallemizden bir sürü insanı öldürdüler. Bizim evimizi 5 Nisan 2012’de çevirip bastılar, silah aradıklarını söylediler. Gece tekrar geldiler ve kocamı, dört çocuğumu ve kayınbiraderimi bir sürü başka komşumuzla birlikte götürdüler,” diye anlatıyor.
“ Düştüm ve bilinçsizce bağırmaya başladım. Gelinim o kadar sarsılmıştı ki, üç ay boyunca tek kelime konuşmadı. Çok acı çektik,” diyor Fatima. Evi yakılmış, tüm yaşamı küllerin altında kalmıştı. Zamanla, duyduğu acı değişti ama asla kaybolmadı. “Hala ailemden haber almadım, öldürülüp öldürülmediklerini bilmiyorum.” Tüm bu travmaların yanında, 54 yaşındaki Fatima, defalarca yerinden edilmiş olmanın da zorluklarını yaşıyor.
“Tutuklanıp götürülmelerinden iki gün sonra, mahalleden ayrıldım ve yakındaki bir köye gittim, burada iki ay kaldım. Sonrasında, Halep şehri eteklerine geldik ve burada 3 sene yaşadık. Çatışmaların burada da şiddetlenmesiyle birlikte tekrar kuzeye doğru kaçtık ve Azaz şehrinde bir ev kiraladık.”
Geçen son 4 yıl Fatima ve ailesi için finansal olarak çok zorlayıcıydı. Yerinden edilmişler için kurulmuş bir kampa yerleşmek zorunda kaldılar ve bitmeyen ihtiyaçlarını karşılama mücadelesine düştüler. “Oğlum, gelinim ve iki çocuklarıyla birlikte iki odalı küçük bir karavanda yaşıyoruz” diyor üzüntüyle.
IDD, son birkaç aydır Fatima ve ailesini bakliyat, hububat ve diğer birçok gıda ürünüyle destekliyor. “Bu destek sayesinde biraz masrafları kısıp para biriktirebiliyoruz” diyor Fatima. 2020 yılı, Suriye poundunun en düşük seviyesini gördüğü, gıda fiyatlarının %209 arttığı bir yıl olmuştu.
Savaşın her yılında, Fatima güzel anılarını hatırlıyor. “Bahçeler ve ağaçlar içinde kocaman bir evde hep birlikte yaşıyorduk. Kocam ve büyük oğlum evimizn yakınındaki fırında çalışıyordu,diğer iki oğlumsa bir kasapta çalışırdı”.
“Evi dışında hiçbir yerde rahat hissedemiyor insan”, Şaban (70), Kuzey Suriye
Fatima’nın yaşadığı aynı kampta, bir pamuk şeker yapımcısını, Şaban’ı da destekliyoruz. Şaban pamuk şekeri arabasını hala sürebildiği, ailesi ve kendisi için hayatta kalacak kadar para kazanabildiği için çok şanslı hissediyor. “Evimi 2012 yılında terkettim. O günden beri sayısız kampta kaldım. Zaman hızla geçiyor!” diyor Şaban.
IDD, Şaban’ı bakliyat, hububat ve diğer birçok gıda ürünüyle destekliyor.
“Hayat çok pahalı ve yaşamak için çok paraya ihtiyacımız var. Geçtiğimiz 3 ay boyunca bir STK bize gıda kiti verdi. Güzel bir destek, bir parça acımızı azaltıyor. Umarım savaş en kısa zamanda biter ve evlerimize dönebiliriz.”
IDD Kuzey Suriye’deki ihtiyaç sahibi aileleri destekliyor
Najib (30) eşi ve iki küçük çocuğuyla birlikte İdlib’I kırsal kesimlerinde yaşıyor. Bombalanan evlerini terketmek zorunda kalmışlar ve şimdi Najib’in düzeltmeye çalıştığı, terk edilmiş, hasarlı bir evde yaşıyorlar. Ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için iş bulmaya çalışıyor. Ancak durum çok zorlayıcı ve bazen az bir para için dahi çalışacak iş bulamıyor.
“Yaşam koşulları berbat, her zaman borç alamıyorsun. Bulduğum her işi yapıyorum. LED lamba için lazım olan ufacık bir bataryayı bile borçla alabildim,” diyor Najib.
Najib’in ailesini desteklemek için, IDD her ay gıda kiti desteği veriyor. Bu kitler, ufukta hiç iş imkanının görünmediği zamanlarda en ihtiyaç sahibi ailelerin gıda ihtiyacını karşılıyor.
“Altı aydır gıda kiti alıyorum. Birçok gıdayı almak için yapmam gereken masraftan beni kurtaran mükemmel bir destek bu,” diyor Najib.
BM’ye göre, Suriye’de 12,4 milyon insan gıda güvensizliği altında yaşıyor. IDD, gıda kiti ile Kuzey Suriye’deki birçok ailenin hayatını destekliyor.
_JPG.jpg)
_JPG.jpg)